Aylık Burç


Koç


Boğa

İkizler

Yengeç

Aslan

Başak

Terazi

Akrep

Yay

Oğlak

Kova

Balık
Günlük Burç

Sitene Ekle

   
  BENİM GÜZEL DÜNYAM
  Reiki'nin Gizemi
 


REİKİ'NİN GİZEMİ
Reiki Batı’da sadece son yıllarda bilinen bir enerjidir. Bir milyon kadar insan tarafından uygulanmaktadır, bu dünyanın nüfusu ile karşılaştırıldığında çok az kalıyor.
Reiki’yi bilimsel bir görüş noktasından açıklamak için önce bilimin bazı kavramlarını tartışmamız gerekiyor. Bilimsel onaylama bir çok şekilde ortaya çıkar. Bu, ‘gerçeğe dayanan’ bilimsel prensiplerin mantığına dayalı olarak bazı fenomenlerin mekaniklerinin mantıklı anlayışını vermek için popülerdir.
Buna tipik örneğiniz ‘atomaltı madde’ ; ‘kutuplaşmamış’ ; ‘vorteks teorisi’ ; ‘ayna imajı’ vs. gibi terimleri kullanarak Reiki’nin ‘mantıklı’ açıklamasıdır. Bu iyi gibi görünüyor ve çok sayıda Reiki Uygulayıcısının sahip olduğu mantıklı açıklama için gerekli olan olası olarak en iyi teskin etme yoludur. Ancak, bir eksiklik vardır. Sadece fizik terminolojisinin kullanılması Reiki’nin bilimsel onaylanması değildir! Bu sadece fizikte kullanılan genel ( ancak çoğu zaman çelişik) terimlere dayanan mantıklı bir açıklamadır. (Daha sonra tartışacağımız gibi, gözlemlerimize dayanarak bu etiketleri Reiki’ye uygulayabiliriz.)
Yüksek enerji fiziğinin tüm alanı yenidir ve öncüdür. Onu meslek dışından olan birine açıkladığınızda, genelleştirmek ve bilimsel terimler (kutuplaşmamış, atomaltı vs.) kullanmak tamamen uygundur, Reiki’nin klinik tezahürlerinin anlayışı için fikirsel bir çatı/iskelet tesis etmek için onları kullanıyoruz – Reiki’yi onaylamak için değil.
Reiki, uyumsuzluk durumundaki enerji mavikopyalarına (örneğin – beden) bir harmonik olarak salıverilen ‘kutuplaşmamış’ atomaltı enerjidir. Reiki atomaltı dünyayı terk ettiğinde, kutuplaşmak (polarize olmak) zorundadır çünkü o fiziksel, tezahür etmiş dünyaya giriyor ve fiziksel dünyada zaman ile etkileşime giriyor. Reiki, yaradılış olarak bir harmonik olduğu için, kutuplaşacak ve bu enerji mavikopyasındaki herhangi bir uyumsuz frekansın ‘ayna imajını (resmini)’ oluşturacaktır, bu münasebetle normal uyumu ve iyi sağlığı yeniden kurar. Bu, sonra, bedenin doğal iyileşme işlemini hızlandırır.
Bu tanımlamayı onaylamak ve açıklamak için klinik gözlemin bilimsel işlemini ve sonuçların mantıklı rasyonalizasyonunu kullanmamız gerekiyor. Günlük yaşamlarımızda kullandığımız şeylerin çoğu oradadır, çünkü bunlar sürekli çalışmaktalar, işe yaramaktalar. Eğer böyle olmasaydı, atılırlardı. Eğer yeni bir ilaç klinik olarak denenirse ve sabit olan iyi sonuçlar alınırsa (önemli yan etkiler olmadan) o kullanılır, çünkü gözlenen sonuçlar onu onaylamaktadır ! Bu ilaç çalışmayı bıraktığında veya kötü yan etkilerinin olduğu kanıtlandığında, ıskartaya çıkarılır ve artık geçerli olarak düşünülmez.
Bunu anlamak çok önemlidir. Reiki’yi fantezi kartlarla veya bilimsel terimlerle onaylayamayız veya kanıtlayamayız. Bu şeyler çatıyı/iskeleti ve işleyişi açıklamak için mükemmeldir. Bu erken aşamada onaylama, kendi ilk – elden klinik deneyimimizden ve son yıllarda Reiki’yi günlük olarak kullanan binlerce Reiki uygulayıcısının deneyiminden gelir.
Reiki uygulayıcıları ve onların hastalarının yaptığı gözlemleri listelediğimizde, Reiki ile ilgili bize çok şey anlatacak olan klinik bir resim inşa etmeye başlarız.
a) Ellerdeki duyumlar
Bir Reiki tedavisi esnasında, uygulayıcı ve tedavi edilen kişi genellikle uygulayıcının ellerinde bir duyum gözlemler. En genel olan duyumlar şunlardır : sıcaklık, karıncalanma, serinlik veya elektriksel hisler. Sık olarak, çok hasta insanlarda, Reiki uygulayıcısının ellerindeki duyum çok güçlü sıcaklık olabilir, o noktada deri sanki yanacakmış gibi ısınabilir. Bazen hala sonuçlar elde edilmesine rağmen hiç bir şey hissedilmez.
Duyumun tedaviden tedaviye değişebileceğini not etmek önemlidir ve hasta tarafından ellerde hissedilen duyum, uygulayıcının hissettiği duyumdan çok farklı olabilir. Uygulayıcı ellerinde soğukluk hissederken, tedavi edilen hastanın ellerden ısı yayıldığını hissettiği durumları gözledik.
Bunun (uygulayıcı ve hastanın farklı duyumlar hissetmesinin) bir açıklaması şudur, Reiki’nin kendisinin hissedilir karakteristikleri yoktur. Hissedilen şey, bedenin Reiki akışına reaksiyonudur. Reiki uygulayıcının ellerinden ortaya çıkarken, ellerden geçerken ellerin yüzey dokuları ile reaksiyona girer. Sonra Reiki tedavi edilen kişinin yüzey dokuları ile etkileşir. Bu aşamada, Reiki enerjisi bedenimizin tezahür etmiş dünyasına girerken kutuplaşır ve dokulardaki his alıcılarına tesir ederek duyumların ortaya çıkmasına neden olur. Bu duyumlar bedenin sağlık durumuna göre ve o anda sizin hassaslığınıza göre değişir. Bu günden güne ve kişiden kişiye değişebilir. Bazı insanlar bedenleri ile daha çok temastadır ve duyumları daha çok hissederler. Uygulayıcı ve tedavi edilen kişi bedenlerinde farklı dengesizliklere sahiptir ve Reiki buna göre kutuplaşır. Bu nedenle, her kişi tarafından farklı duyumlar (veya duyum eksikliği) gözlenir.
b) Otomatik olarak devreye girer
Bu, Reiki fenomeninin en ilginç gözlemlerinden biridir. Bir Reiki uygulayıcısının elleri herhangi bir yaşayan organizmanın üzerine veya yakınına yerleştirildiğinde, Reiki otomatik olarak akmaya baslar. Uygulayıcının bilinçli çaba göstermesine gerek yoktur. Eğer Reiki uygulayıcısı uykuda ise ve elleri bir başka kişinin yarası vs. üzerine yerleşmişse Reiki uygulayıcı uykuda bile olsa akmaya başlar.
Açık olarak, yalnızca bu gözlemden, Reiki’nin akışının uygulayıcıya rağmen ve uygulayıcının inanç sisteminden bağımsız olarak aktive olduğunu görüyoruz. Reiki’yi nasıl vereceğinizi öğrenmek zorunda değilsiniz. Eğer Reiki’ye inisiye olduysanız, basitçe ellerinizi bedenin üzerine veya yakınına yerleştirirsiniz.
Bir diğer gözlem hafifçe buna tezat oluşturur. Uygulayıcılar ve hastalar, eğer Uygulayıcı ellerini bilinçli sevgi dolu bir niyet ile kasıtlı olarak yerleştirirse Reiki’nin daha güçlü aktığını gözlemişlerdir. Bu bir çabalama işlemi değildir. Bu basitçe, eğer siz bilinçli olarak hastaya yardım etmek isterseniz, tedavinin daha etkin olması için niyet ederek ellerinizi yerleştirmek anlamına gelir.
c) Talebe göre akış
Daha ileri gözlemler Reiki’nin akışının hastadaki uyumsuzluğun derecesine göre değişebileceğini gösteriyor. Örneğin, ciddi şekilde hasta olan veya duygusal olarak çok alt üst olmuş hastalarda, Reiki daha güçlü şekilde akar. Bundan dolayı Reiki hedef sistemdeki uyumsuzluğun derecesine bağlı olarak talebe göre akar.
Doğal uyumlayıcı olan enerji uyumsuzluğun derecesine göre bir yoğunlukta çekilecektir. Reiki akışı uygulayıcının beklentilerinden tamamen bağımsızdır. O kendi içsel yasalarına göre işler.
Bazı Reiki uygulayıcıları, beden üzerinde eller bir pozisyonda iken bir zaman periyodundan sonra Reiki’nin akışının görünür olarak kesildiğini gözlemlediler. Sonra, eller başka bir pozisyona getirildiğinde Reiki tekrar akmaya başlar. Görünen fikir şu ki, bir bölge ‘fiks edildiği/tamamlandığı’ zaman, bir sonraki bölgeye geçersiniz. Reiki beden boyunca gereksinim duyulduğu yere ilerlediği için, bu bir çelişki olarak görünür. Kaydedilen bir fenomen şu ki, yukarıda anlatılan fenomenden hiç bahsetmeyen Reiki Öğretmenleri tarafından eğitilen Reiki uygulayıcıları bunu deneyimlemezler. Onların ellerinden Reiki akmaya devam eder. Reiki uygulayıcısının ‘beklentisinin’ veya bilinçliliğinin Reiki’nin duyumunu hissetmeyi durdurmaya neden olduğu ortaya çıkıyor. Deneyler böyle uygulayıcılar Reiki akışının durduğunu hissettiğini söylediğinde, tedavi edilen kişinin akışı hala güçlü şekilde hissettiğini göstermiştir.
d) Reiki her iki elden de aynı miktarda akar
Reiki’nin akışı ve etkinliği her iki elde de aynıdır. ‘Alan’ veya ‘veren’ el yoktur. Eğer bir kişiyi bir saat süre için tek bir elle tedavi ederseniz, her iki elle yapacağınız tedavinin yarısı kadar miktarı alacaktır. Kalite değişmez. Ayrıca, bir eliniz ile bir kişiyi tedavi ederken diğer eliniz ile başka birini tedavi edebilirsiniz.
Ellerle ilgili kutupluluk üzerine kuralları takip etmeye gereksinim duyan bir çok ‘kutuplaşmış’ sistemler vardır. Örneğin, her iki elinizi hastanın üzerine koymak ; elleri çaprazlamamak ; bedenin doğru tarafını tedavi etmek, vs. Bu sistemlerle yanlış olan bir şey yoktur. Ancak, bunlar, sadece Reiki kullanırken gereksizdir. Eğer Reiki’yi diğer sistemler ile birleştiriyorsanız, o zaman diğer sistemin kurallarını takip etmek isteyebilirsiniz. Bu Reiki’nin etkinliğini etkilemez. O akmaya devam eder ve kurallara rağmen çalışır.
e) Reiki sona ermez/tükenmez
Reiki’nin en dramatik gözlemlerinden biri, Reiki’nin sona erdiğinin/tükendiğinin görülmemesidir. Reiki uygulayıcıları hasta insanları bütün gün tedavi etmeye devam edebildiklerini ve Reikinin güne başladıklarındaki kadar güçlü şekilde aktığını keşfetmişlerdir. Daha da ilerisi, uygulayıcının Reikiden bir ‘ikincil etki’ aldığı görülür, bu uygulayıcıların günü başladıklarından daha güçlü ve daha fazla canlılıkla bitirdikleri anlamına gelir.
Bu, Reiki’yi diğer şifa sistemlerinden ayıran bir gözlemdir. Bir çok sistem, hastalar üzerinde kullanmak için enerji kaynağı olarak bedenin fiziksel enerjisini (chi) kullanır. Bunun uygulayıcının fiziksel enerjisini çekme etkisi vardır. Tedavinin tüm etkinliği uygulayıcının canlılığına/yaşam gücüne bağlıdır. Bir gün içinde tedavi edilebilecek hasta sayısı uygulayıcının kendi fiziksel enerjisini ‘tekrar şarj etmesine’ bağlıdır.
Bir çok paramedikal (tıbba bağlı) şifa sistemini ‘enerji’ sistemlerinin bu geniş sınıflandırmasına sokmak için eğilim vardır. Akupunktur, tai chi, polarite (kutupluluk) terapisi, shiatsu, manyetik şifa, ve ‘spiritüel’ şifanın bazı şekilleri bu kategoriye rahatça uyabilir, çünkü bunların hepsinin bedende akan fiziksel enerjinin (chi, ki, prana vs) tahmin edilebilir kurallarını izlediği görülmektedir.
Reiki bu kategoriye girmez. O basitçe, geleneksel anlamdaki fiziksel ‘kutuplaşmış’ enerji olamaz, onun klinik olarak gösterdiği kendine özgü karakteristikleri nedeni ile.
f) Reiki akışı uygulayıcının sağlığından etkilenmez
Hasta bir insan genelde daha düşük fiziksel enerjiye sahiptir ve bundan dolayı, eğer kendi enerjisini kullanıyorsa başkalarını tedavi etmede daha az etkin olur. Klinik gözlemler göstermiştir ki, Reiki’ye doğru şekilde inisiye olmuş çok hasta, zayıf bir insan bile çok sağlıklı olan bir Reiki uygulayıcısı kadar güçlü ve etkili bir tedavi verebilir. Tekrar, bundan Reiki enerjisinin bedenin fiziksel enerjisinden gelmediği sonucuna varıyoruz.
g) Reiki hayvanlar ve bitkiler üzerinde çalışır
Hayvanlar Reiki’ye insanlardan daha hızlı yanıt vermeye eğilimlidir. Onlar genellikle daha dinamik enerji sistemine sahiptir ve onların iyilesme güçleri daha üstündür. Ayrıca onlarda daha az birikmiş stres, duygusal bloklar ve kendini – sabote etme eğilimi vardır. Ayrıca daha çok evcilleşmiş olan hayvanların, iyileşme hızlarının daha yavaş olduğu ortaya çıkıyor. Evcil hayvanlar sahiplerinin stresini ve duygusal özelliklerini kendi üzerlerine almaya eğilimlidir. Hayvan sahibi olanlarımız onların ne kadar çok bizim yansımamız olabileceğinin farkındalar. Asabi, gergin bir köpek gördüğünüzde uzun süren sonuçlar elde etmek için köpeğin sahibini Reiki ile tedavi etmeye gereksiniminiz olacağına hükmedebilirsiniz (veya yatıştırıcılarla!!)
Bitkiler de Reiki’ye yanıt verir, çünkü onlar da canlı enerji alanlarıdır, dengeden çıkabilirler ve Reiki’nin uyumlayıcı ekilerine yanıt verirler.
Reiki’nin hayvanlar ve bitkiler üzerinde çalışması gerçeği ile, Reiki’nin etkilerinin psikosomatik olduğu fikirlerine önem vermeyebiliriz.
h) Kişi kendini Reiki ile tedavi edebilir
Başkalarına yardım edebilen, ama kendilerine yardımcı olamayan bir çok şifacılar vardır, çünkü onların sistemi kendilerini tedavi etmeye çalıştıklarında etkin olarak çalışmaz. Çünkü Reiki uygulayıcının bedeninden bağımsız olarak işler, uygulayıcılar ellerini kendi bedenlerinin üzerine koyabilir ve Reiki’nin tüm yararlarından faydalanabilirler. Bu koruyucu tıp perspektifinden özel öneme sahiptir. Bir Reiki uygulayıcısının yaşamındaki en büyük lükslerden biri kendini – tedavi için harcadığı zamandır.
i) Herkes Reiki’ye inisiye olabilir
Doğru olarak uygulanan inisiyasyon sağlanınca, herkes ellerinde aktive edilen Reiki’ye sahip olabilir. Koma halindeki insanları, veya çocukları bile inisiye etmek mümkündür. İnisiyasyonları alınca, ellerinizde Reiki’ye yaşamınız boyunca sahip olursunuz.
Ellerinde Reiki’ye doğal olarak sahip olan hiç kimse ortaya çıkmamıştır. Reiki’yi ilk alan kişinin kim olduğu ve onu nasıl elde ettiği sorusu ortaya çıkıyor. Yanıtı asla bilemeyiz çünkü yanıt zaman içinde kaybolmuştur. Herhangi birinin Reiki’nin ellerinde tezahür edebildiği bir noktaya kadar tekamül etmiş olabileceği olasılığına açığız. (Yazar herhalde Usui’den öncesini kastediyor, çünkü Reiki Usui’den önce vardı). Bu olası olarak bir ömür süren kişisel gelişimi kapsamıştır. Bir Reiki Öğretmeni tarafından bir hafta sonunda inisiye edilmekten çok daha az pratik ve daha yavaş olsa gerek.Kaynak:Koşulsuz-sevgi.com

 
  Bugün 3 ziyaretçikişi burdaydı!


DÜNYA DEVLETLERİ DÜNYA DEVLETLERİ



TEMA,Türkiye Erozyanla Mücadele,Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkların Koruma Vakfı.TIKLA
TEMA EROZYANLA MÜCADELE
 
 
Google

YEŞİL BİR TÜRKİYE İÇİN TIKLA
YEŞİL BİR TÜRKİYE İÇİN

benimr2.tr.gg

Zirve100
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol